Bauhaus ve SonrasıTom Wolfe, Feyyaz Erpi (Çeviren)

Çevirmenin Önsözü: Çocukların idolleştirdiği kişiler vardır: Futbolcular, sinema sanatçıları filan. Çocuk gözünde bunlar hata yapmaya karşı sanki aşılanmış, birer yarı-ilah türünden yaratıklardır. Besteci deyince de aklımıza ilk gelen isim Beethoven’dir. Onu da çoğumuz böyle görürüz. Yanyana getirdiği iki notasında bir deha parıltısı ararız. Oysa bana sorarsanız çok büyüleyicileri yanında öyle eserleri, örneğin bazı piyano sonatları var ki sanki ancak hükümet zoruyla dinlenebilir. Charlie Chaplin Büyük Diktatör’ünde buna azıcık dokundurmuştu. Biz mimarlar da kendimize göre bazı üstat-mimarları böylesine idolleştirmişizdir. Okuduğumuz birtakım övgü dolu yazılar bu tür duygularımızı keskinleştirmiş, onları bizden koparıp gökler katında biryerlere oturtmuştur. Anlatmışlardı: Çocuk soruyormuş: “anne, Atatürk’ün de karnı ağrır mıydı?” İşte bu noktada Tom Wolfe devreye giriyor. Önce kitabın adından içinde iç gıcıklayıcı birşeyler olduğunu hissediyoruz; From Bauhaus To Our House. Bu hava son sayfaya kadar sürüyor: Ne var ki bu havayı Türkçe çeviride yansıtmakta çok zorlandık. Ama kitabın adını, esprisini koruyarak çevirmek mümkün olamadı. Aziz dostum Aydan Balamir’in dediği gibi Tom Wolfe sanki “şeytanın avukatlığını” yapmış. Kitabı okuduktan sonra bu idolleriniz sarsılır gibi oluyor: Bu ilahımsı yaratıkların da senin benim gibi, sevaplarıyla, günahlarıyla etten kemikten insanlar olduğunu hissediyoruz. Onların dehaları yanında zayıflıklarını görmek onları gözümüzde küçülmek şöyle dursun, tersine bize daha çok yaklaştırıyor: Ama unutmamak gerek, yazar bir Amerikalı’dır. Konuya doğal olarak kendi gözüyle bakmıştır. Aslında Bauhaus hareketinin nasıl bir ortamda, hangi koşullar altında doğup geliştiği, yalnız Amerika’da değil, fakat Üniversal ölçekte mimarlık dünyasını nasıl etkilediği de gözden ırak tutulmamalıdır. Nitekim bu kitap yayınlandığında ağır eleştirilere hedef olmuitur. Ama herşeye rağmen kanımca Tom Wolfe’un bu hafifmeşrep anlatımı pek çok ciddi, bilimsel analizden, daha çok demiyelim, hiç değilse onlar kadar eğiticidir. En azından bizleri konu üzerinde düşünmeye zorlamaktadır. (Prof. Feyyaz Erpi, 5 Şubat 1996, Ankara)

Baskısı Tükendi (MD 1927 ile iletişime geçiniz veya bkz.: Bilkent Üniversitesi Kütüphanesi, Sanat Odası, NA712 .W620 1996)

Mimarlar Derneği 1927, 1996, 108 sayfa, Türkçe, 13cm x 19,5cm
Yayın No: 1
ISBN: 975-96041-0-8