Mimarlar Derneği 1927 tarafından 4 yıl önce başlatılan “Mimarlıkta Eleştirel Okumalar – Yazı Yarışması”nın amacı; mimarlık öğrencilerini, güncel mimarlık konularına ilişkin kitap, makale vb. çalışmaları izlemeye ve bunları değerlendirerek kendi özgün görüşlerini yazılı olarak anlatmaya özendirmek ve bu doğrultudaki çalışmaları ödüllendirmektir. 2012 yılı yarışmanın konusu : “İmge mi Mimarlık mı? / İmge – Kent – Meta” olarak belirlenmiştir.
Eleştiri, özgür düşüncenin olduğu kadar toplumsal gelişimin de en önemli aracıdır. Eleştiri, sorumluluk almak demektir. Eleştirel okuma, yerleşik bir mimarlık kültürünün oluşmasından öte; mimarlığın toplumsal bir olgu olduğunun içselleştirilmesinin ve dolayısıyla, mimarlık düşün ve uygulamasının “özgürleştirici” bir nitelik edinebilmesinin bir ön-koşuludur. Bu nedenle, mimarlığın kuramsal çatkı ve uygulamaları, ezber bozan okumalar, aykırı yaklaşımlar ve duruşlarla sınanmalı ve eleştirel okumanın araç ve yöntemleriyle yeniden ve ısrarla tartışmaya açılmalıdır.
Mimarlar Derneği-1927, betimlediğimiz türden eleştirel okumaların yaygınlaşmasına katkıda bulunmakta; mimarlığın salt yaratıcı olmanın ötesinde, özgürleştirici bir nitelik de edinmesi gerektiğine işaret ederek, günümüz mimarlığının geleceğin mimarlığına nasıl bir alt yapı hazırladığının izini genç araştırmacıların aracılığıyla sürmektedir.
Mimarlığı imgeden bağımsız düşünmek nasıl olanaksızsa, imge üzerinden değerlendirmek de o derece indirgemeci bir tutum sayılır. Postmodernizmle birlikte, mimarlıkta imgenin sembolik değeri yeniden ön plana çıkmış ve kuramsal bir çerçeveye oturtulmuştur. Günümüzde mimarlık ve imge ilişkisinde çeşitli yaklaşımlar gözlenmektedir. Bunlardan ilki bağlamsallığı ön plana çıkaran bir yaklaşım olarak tariflenebilirken, ikincisi, yeni tarihselci bir bakışla bu ilişkiyi özgün bağlamından kopuk, bambaşka bir çerçevede ele alan bir yaklaşım olarak değerlendirilebilir.
Üçüncü yaklaşım ise, herhangi bir bağlam gözetmeyen, teknolojik temsil olanaklarının da yardımıyla yaratılan imge dünyasına denk düşer. Hatta ikinci ve üçüncü yaklaşımın örnekleri, gerek mimari, gerekse kentsel ölçekte ilkinden çok daha fazladır ve bu durum, ülkemiz için de geçerlidir. Özellikle, kentsel ölçekte,“kentsel dönüşüm” ve“çılgın kent” projeleri, kendi bağlamından koparılmış ya da bağlamı olmayan imgeler aracılığıyla birer pazarlama aracı olarak farklı kültür ortamlarında sıklıkla kullanılmaktadır: Kentsel mekânın imge üzerinden pazarlanıp satılması, aklımıza “imge-kent-meta” üçlemesini getirmektedir. Bu üçlemenin sembol, değer, dil, söylem açılarından çok boyutlu tartışılarak, mimari gündemin değişkenlerinin nasıl belirlendiğinin ortaya konulması gerekmektedir.
Mimarlar Derneği 1927, değişen mimari paradigmaların özgün ancak eleştirel okumalara gereksinim duyduğuna inanmakta ve genç araştırmacıları, Türkiye mimarlık kültürüne katkıda bulunmaya davet etmektedir.
Konunun daha iyi kavranmasına yardımcı olabilecek, değişik yazarlara ait metin listesine ulaşmak için tıklayınız.
Yarışma şartnamesi ve sonuçlar için ilgili linke tıklayınız.
Yarışmada ödül kazanan ve yayınlanmaya değer bulunan eserler, Mimarlıkta Eleştirel Okumalar 3 – 4 Öğrenci Metin Yarışmaları 2011-2012 kitabında yayınlanmıştır. Kitaba ulaşmak için tıklayınız.